ÖYLE BİR GEÇMİŞ ZAMAN Kİ !

Uzun zamandır yazmıyorum, iş güç vs derken artık yazmaya karar verdim, çünkü biriktiler içimde. Kısa kesicem bi kaç konuya değinmek istiyorum :

1. Metro ve Metro Kullanan Öküzler :

Bildiğiniz gibi 1890 yılından beri 160 şehirde kullanılan bu teknoloji ülkemizde İstanbul şehrine 16 Eylül 2000 tarihinde hizmete girdi, dile kolay 20 seneden fazla bir zamandır İstanbullular Metro’yu kullanıyor. Daha doğrusu kullanamıyorlar. Her konuda olduğu gibi bu konuda da durumu elimize yüzümüze bulaştırdık. Ama hayvan sever ve duygusal bir millet olduğumuz için kimse kimseye birşey demiyor, diyemiyor. Benim paramla, senin paranla yerlere türlü türlü uyarı işaretleri yapsalarda kapı önünde beklemek moda, içerdekiler dışarı çıkmadan içeri girmeye çalışmak da cesaretin göstergesi olmuş. Laftan anlarlar mı diye yaptığım 1-2 ufak uyarı da yerini az kalsın TV kanallarına çıkabilecek görüntüler içeren ufakcık kavgalara bırakıyordu ki vazgeçtim, öküz laftan anlamaz malum. Bu öküzler çok cins. Doğada bir tek metroda bulunan bu türler, doğadaki arkadaşlarının aksine içerisi doluyken içeri girmeye çalışıp, dışarı çıkanları da Çanakkale savunması yaparak dışarı çıkarmamakta, veya kapıdan çıkanların tek sıra olmasını sağlayıp , gidecekleri maksimum 16 dakikalık yolu da oturarak gitme hesapları yapmakta, yürüyen merdivenleri savaş alanına çevirip, kaos ortamına bizi alıştırmakta ve savaş zamanı insanların yaşamasını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Siz öküzlerin yüzünden binmesi ayrı, inmesi ayrı dert. Ne kadar söylesem az : Öküzsünüz! Öküzler!

konuyla ilgili itü sözlük yorumları

2. Fenerbahçe ve Şike

Şu an için konuşmak biraz erken olabilir, neyin ne olduğu pek açık olmasa da, fısıltılardan duyduğum kadarıyla Amerikadaki Sikorsky helikopterlerinin ihalesine kadar uzanan bir durum söz konusu. Fakat bunun ne kadar doğru olduğu, ihalenin Çalık grubu tarafından alınması gerçekleşirse ortaya çıkacak sanıyorum. Aziz Yıldırım içeride olduğu için alınan ihale iptal edilmiş durumda. Araştırmalarım devam ediyor, bakalım kokusu ne zaman çıkacak.

3. Barcelona ve Türk Halkının hep kazananın yanında olma isteği

Çok anlarmışız, bize bişey kazandırırmış gibi zamanında F1 yarışlarında Ferrari ve kazanılan yarışlar için yapılan gösteriler, şimdilerde Barcelona için yapılmakta. Durumun neden Katalan- İspanyon savaşına döndüğünü kimse araştırmıyor oysaki. İleride içinde bulunduğumuz milli bir konuda yapılan müsamerelerde umarım diğer ülkelere sesimizi duyurur ve durumu anlatabiliriz. Biliyosunuz geçtiğimiz senelerde ELLE dergisi Türkiye de çıkartılan sayısında bile PKK kadın militanlarını “direnişçi” olarak göstermiş ve haklarında haber yapmışlardı, “ayy yazıık, ne zor durumdalar” şeklinde yayınlanan haberin üzeri örtüldü, kimi duydu kimi duymadı, olay kapandı. Bir şeylerin arkasında olurken biraz düşünmek biraz da araştırmak lazım. Şu videolarda da, Federasyon tarafından “resmi olarak” korunan Barcelona’nın ne kadar iyi olduğunu görebilirsiniz. Futbol konusunda demedim yalnız, zaten Barcelona tiyatroları ile ünlü olan bir şehirdir. Ben böyle bir takımı tutarken cidden utanırım!!!

Video 1 ,Video 2 , Video 3, Video 4, Video 5 , Video 6 !!!77 Ayıp ya, cidden izlerken utanıyo insan.

4. Haarp ve Türkiye’de olan depremler

10 sene önce ne diyosam, şimdi karşımıza çıktı. Zekamı kullanıp kurduğum bağlantılar sonucudur hepsi. Eminim sizde en az benim kadar zekisiniz. Sadece araştırın :

  • – Mikrowave adı verilen fırınların çok büyüğü,
  • – Apollo adı verilen ve bugüne kadar 18 kere gidilen Ay görevleri
  • – Haarp Deneyi : Haarp Wiki sayfası
  • – Komplo Teorileri

5. Bölgesel Zayıflama ve Şehir Efsaneleri

Aşağıda geçen gün zayıflamak ve fitleşmek isteyen bir arkadaşıma yazdığım önerileri bulabilirsiniz, ve siz de faydalanabilirsiniz :

kural 1 : bu çok önemli bir konu, lütfen bunu atlama; hatta kural olarak kulağına küpe olsun :
kas gelişimi, veya yağ eritimi sadece sporla alakalı değildir.. hatta ağırlık kaldırıp, hareket yapmak işin sadece %30’unu oluşturur. diğer kısımlarda beslenme , uyku düzeni, tuvalet düzeni, alınan su miktarı ve stresstir. bunların hepsiyle dengeli bir şekilde ilgilenmelisin.

“ağırlık kaldırdım, simitler gitti” diye bi yöntem henüz ben görmedim. tam tersine yanlış ve zamansız antreman ile simit şeklinde bel kaslarına sahip olabilirsin.

kural 2 : bölgesel zayıflama diye bişey yoktur!
insanlar anatomik ve genetik olarak çeşitli özellikler gösterir, ben göbek yapmıyorum, sen göbek yapabiliyosun, çünkü vucudun böyle istiyo. zayıflamak istediğinde de bu olayın tersi devreye giriyo, kilo verdirici 1-2 hareketle göbeğin eriyo, neden? çünkü yağların çoğunluğu senin vucudunda göbek bölgesinde depolanıyo. vucut gidip ayak bileklerinden alamıyo yağ, çünkü yok 🙂 bu işin mantığını anlarsan herşey çok basitleşicek. biraz da hırs ve sabır lazım.

olay simit bölgesindeki kasları çalıştırıp yağları eritmeye çalışmak yerine, öncelikle genel olarak yağ yakımı çalışmaları yapıp, vucudun genel olarak yağ yakmasını sağlamaktır. genel yağ yakımı bittikten sonra istersen her yerini geliştirebilirsin.

kural 3: matematiksel olarak formül çok basit :
alınan enerji, verilen enerjiden büyük ise kilo alırsın,
alınan enerji, verilen enerjiden küçük ise kilo verirsin.

neler yapabilirsin?
– koşabilirsin
– ip atlayabilir veya ip atlarmışcasına zıplayabilirsin. sanki ellerinde ip tutuyomuş gibi.
(yüzmek ve zıplamak vucuttaki her kası çalıştıran yegane 2 harekettir)
– şınav ve mekik çekebilirsin, vucudun kendi ağırlığı ile yapılan hareketler her zaman için kilo verdiricidir.
– inerken merdiven kullan, çıkarken kullanma! kalp için “iyi” olsa da dizlerin için merdiven çıkmak sakıncalıdır.
– uzun saatler uyuma, erken kalk, geç yat. bu sayede vucut daha çok çalışıcak ve enerji harcayacak.
– yeterli miktarda su iç, günde en az 5 bardak. tek seferde değil.. (sıvı tüketmek su içmek yerine geçmez)
– tuvalet düzenini düzenle. düzenli değilse düzenle yani. hergün çıkıyosan sorun yok.

kural 4 :
vucudun besin yakma sırası :
1.karbonhidrat – 2.yağ – 3.protein (ancak bitkisel hayatta)

şehir efsanesi : “kaslarım eridi”. Kas erimez, sadece hacimden kaybeder, ve ufalır. Kaslar çalışıldıkça şişerler ve yırtılırlar, yırtılan kısma yeni kas hücreleri eklenir ve kaslarınız büyür. Vucudumuz kaslarımızı ancak bitkisel hayatta, kullanılacak yağ ve karbonhidrat kalmamışsa kopartıp kullanmaya başlar.

vucutta depolanmış yağı yakmak için önce vucuda karbonhidrat girişini önliceksin, ki enerji için depolanmış yağları yakabilsin.

ne yemelisin?
– unlu mamül çok az tüket, haftada 1 tabak makarna gibi. biolojik olarak açıklaması “karbonhidratlı gıda” mesela ekmek, makarna, mantı, patates, şeker (şeker, karbonhidratın yapı taşıdır.)
– yağ tüketme. çok çok çok az tükettiğin karbonhidrat sayesinde sana gerekli olan besini alıcaksın. mesela kızartma, yağlı yemekler, margarin, zentinyağı (salata içine çok çok çok az koyabilirsin)
– bol bol sebze
– bol bol meyve
– brokoli, pırasa ve kereviz. bol bol bu 3 sebzeden tüket. çorbası, yemeği, salatası şeklinde sürekli yiyebilirsin. bu sebzeler piyasada yağ yakıcı olarak bilinselerde direk yağ yakmazlar. yağ yakımını dolaylı olarak tetiklerler; kereviz kökündeki bazı maddeler ile mide öz suyunu salgılatır, diğeri yakımında su ister, suyu da yağ yakımı sonucunda açığa çıkan sudan karşılar falan.

meyvelerin vitamin haricinde hayatımıza yararı yok denecek kadar azdır. meyve yemek metabolizmayı hızlandırır, sindirim sistemi çalışır, ama öğüttü zaman elinde bişey kalmadığı için, bir sonraki sindirim vucuttaki yağlardan yakılır. yukarıdaki kural 3 mantığı işte.

dikkat :
vucudun bağışıklık sistemi accaip bişey, kilo verirken devreye giriyo, kendini biraz sıkıyo. sanıyo ki vucut gerekli enerjiyi dışarıdan alamıcak. Tıpkı savaş söylentileri çıkınca koşup erzak depolamak gibi. Sonrasında biraz kilo depo ediyor, ki yeri gelince harçasın. Bakıyo ki bu bir düzen, o zaman o da düzene ayak uyduruyor, ve kilo tutmaktan vazgeçiyor. Bu sebeple diete ve spora başlayıp vazgeçenler daha çabuk kilo alırlar.

gelelim programa :
haftanın 4 yapabilirsen 5 günü yeterli miktarda koşmalısın, konsüdyonunun ne olduğunu bilmiyorum, 45 dklık koşu programı yapmalısın kendine.
bu 15-15-15dk gibi veya 10-10-10-10dk lık periyotlarla olabilir. aralarında 5 dk lık molalar verip, metabolizmanı yavaşlatabilirsin. ama minimum 40-45 dk, koşmalısın. şu an için koşamıyosan 1-2 haftaya kondüsyonun yerine gelir ve bu rakkama ulaşırsın.

nasıl koşucaksın :
15 dklık bir koşma sürecinin,
ilk 1 dkkasında hızlı yürüme
sonraki 2 dklık bölümünde %30-40 koşma (en hızlı koşunu %100 yaptığını varsayarsak, ona göre ayarlıcaksın.)
sonraki 2 dklık bölümünde %85 koşma (bir anda hızlanıcaksın)
sonraki 8 dklık bölümünde %60-70 koşma (işte tam bu esnada yağ yakıcaksın, terleyeceksin deli gibi.)
sonraki 1 dklık bölümde yavaş koşu ve/veya yürüme ve bitir.

ne yaptık?
öncelikle hızlı yürüyerek ısındık
sonra yavaş yavaş metabolizmayı hızlandırdık.
sonra daha hızlı bir tempoda yağ yakımına start verdik,
yağın yakımını sağlamak için hızımızı düşürdük, 8 dakika boyunca yağ
yakımını sağladık.
sonra kalp krizi geçirmemek için çok yavaş koşarak bitirdik 🙂
tam bir kardiyo çalışması.

spor salonunda yaptığını var sayarsak,
saatte 5-6 km ile ısın
8 ile hızlandır
12,5-15km arası start ver
10-12km arası yağ yak
5-6km ile bitir.

gibi.

haftanın 4-5 günü 45 dk lık koşuya ek olarak yediklerine dikkat edersen seni 2 aya gayet zayıflamış bir şekilde görürüz, ne simit ne poğaça hiç bi şey kalmaz. sonrasında biraz egzersiz, ve ağırlık ile fit, sıkı, kaslı bir vucuda sahip olursun. öncelikle zayıfla sonrasında görüşelim. 🙂

kısa not : diet yapmak aç kalmak değildir!
kısa not : Yukarıda yazılan uygulama tavsiye niteliğindedir, ve herkese göre farkılılık gösterebilir! Lütfen kendinize uygulamadan önce konusunda uzman, üniversite bitirmiş, üzerine bu konuda master yapmış, hatta zaman bulup doktorasını yapmış ve öğretim görevlisi olmuş birine danışın!
son not : son araştırmalarım yukarıdaki şekilde. aklına yatmayanı araştırıp, sorup soruşturup öğrenebilirsin. eğer farklı düşünen biri çıkarsa bana da haber ver, üzerinde tartışalım nedenmiş , değilmiş diye. öperim.

iyi çalışmalar.

 

 

Genel Not 1 : Sayfama girip yazılarımı okuyan, yorumlar yazan, resimlerime bakan, kısaca sayfanın müptelası olan herkese teşekkür ederim.

Genel Not 2 : Bir gerizekalı mesaj atmış 2 gün önce ona cevaben : “wep” sensin, mail adresinde sana girsin.

 

Sanver:

View Comments (2)

  • Ne kadar birikmiş dedim, çok güldüm ama sonunda da dedimki spor hocam kadar varsın Hasan 2 dicem sana artık :lol: