Toplanın! Bilmeyenler için anlatıyorum; son dönemlerde her yerde konuşulan bu Whatsapp olayının neyle ilgili olduğunu, arkasında neler olduğunu ve endişe etmeniz gereken veya gerekmeyen noktaları sizin için inceledim, ve fikirlerimi paylaştım. Dikkatle okuyun!
Gündemdeki Bu Olay Kısaca Nedir?
Whatsapp uygulaması, kullanıcı sözleşmesini yeniledi, ve bazı kuralları değiştirdi. Bu da Türkiye’de bazı söylemlere sebep oldu. Hatta verilerimiz Whatsapp tarafından çalındığı ve NASA tarafından uzaya gönderildiği, gönderilen bu bilgiler sayesinde, bizim üzerimizden Amazon’un sahibi Jeff Bezos‘un para kazandığından falan bahsedenler oldu.
Olayın aslı öyle değil, veya belki de zaten böyleydi.
Whatsapp Nedir?
Whatsapp uygulaması, IOS, Andorid ve tarayıcılar için yapılmış, mesajlaşma uygulamasıdır. Aynı şirket altında oldukları için, Facebook ve Instagram ile akrabadır. Yani Whatsapp’ı silip, eğer halen Facebook kullanıyorsanız, yaptığınız iş tutarlı değil. Ya instagram-facebook-whatsapp 3’lüsünü silersiniz, ya da hepsini kullanmaya devam edersiniz. Bu arada Whatsapp uçtan uca şifreleme sistemi ile korunur.
Uçtan Uca Şifreleme Nedir?
256 karakterlik şifreleme sistemi ile, siz bir mesaj yazdığınızda telefonunuzda şifrelenen mesaj ancak ve ancak mesajı attığınız kişiye iletilince açılıyor. Mesajın, aradaki yolculuğu sırasında, uğradığı yerlerde okunma ihtimali yok. Telefondaki Whatsapp mesaj verilerinizi, bilgisayarınıza aktararak, bir editör yardımı ile bakabilirsiniz, mesajlar şifreli. Başkası da bu mesajlara ulaşınca göreceği şey, şifreli mesajlar. Yani güvenli diyebiliriz.
Veri nedir? Hangi Veri Çalınıyor veya Kullanılıyor? Big Data nedir?
TDK’ya göre “bir araştırmada, bir tartışmada, bir akıl yürütmede sonuca ulaşabilmek için gereken ilk bilgi“dir. Bizim, telefonda veya bilgisayarda kullandığımız verilerimiz de bu tanımda kullanılan veri ile aynı. Bir akıl yürütmeye istinaden kullanılan veri.
Düşünün milyonlarca insanın verileri elinizde, tek tek açıp bakıp ne yapabilirsiniz? Data bilimcilerin buna vakti olur mu dersiniz? Peki ne yapılıyor? Olay basit: toplu halde veriler gruplandırılıyor.
- IOS yani Apple ürün kullanıcıları kaç adet?
- Android kullanıcıları kaç adet?
- Windows üzerinden kullanan var mı? Varsa hangi tarayıcı?
- Hangi ülkede, kaç adet IOS kullanıcı var?
- Hangi şehirde kaç tane farklı IP adresi kullanılmış?
- Hangi kelimeler en sık yazılıyor?
- Markalara ait kelimeler var mı? Varsa neler?
- Hangi IOS kullanıcısı, hangi ülkede ve şehirde, hangi marka ürün kelimesini kullanmış?
Bu şekilde veriler gruplandırılınca, hem işlemesi kolay oluyor hem de işe yarıyor. Yani “veri bilimciler” bu verileri kullanarak işe yarar hale getiriyor. Bu nasıl oluyor derseniz, yukarıda grupladığım son madde sanırım size bir fikir vermiştir:
- Hangi IOS kullanıcısı, hangi ülkede ve şehirde, hangi marka ürün kelimesini kullanmış?
Buradan yola çıkarak, bu gruptaki tüm kullanıcılara reklam gösterimi yapmak mümkün. Eğer siz de bu grupta iseniz, o reklamı Facebook’ta gezerken görmeniz muhtemel.
Günümüzde tam da bu iş için kullanılan bir terim var: Big Data! Verinin analiz edilip sınıflandırılmış, anlamlı ve işlenebilir hale dönüştürülmüş hali.
Çalınan veriler ne oluyor?
Ortada aslında “Çalınan” bir şey yok. Sizin verinizi sizden izinsiz kimse almıyor, o bakmadan onayladığınız sözleşmeler ile zaten “bundan haberim var” diyorsunuz. Bu sebeple ortada çalınan bir veriden bahsetmek doğru değil.
Ancak bu verilerin alınıp işlenmesi, yukarıda bahsettiğim gibi mümkündür. Bu veriler de bizlere aslında bize bir bakıma yarar sağlayacak şekilde geri dönüyor. Bir web sitesinde futbol maç özetlerine bakarken size fondoten reklamı gösterilseydi, ne alaka demez miydiniz? Derdiniz! Veya nasıl zayıflayacağınızı araştırırken, size matkap reklamı gösterseler sizin ilginizi çeker miydi? Hayır! Gündem haberlerini izlerken porno reklamı çıksa, ayıp olmaz mıydı? Offf!
İşte tam da bu yüzden, bu verilerin paylaşılması, bize ilgi alanımıza göre reklamlar gösterilmesini sağlıyor. Bunun yanlış olduğunu veya gizliliğin ihlal edildiğini düşünebilirsiniz, ben bu duruma takılmıyorum. İsmimi bile kullansalar, gördüğünüz gibi kimseden saklım yok; özel hayatım dışında!
Peki 2016 Yılında ne olmuştu?
2016 yılında herkesin önüne bir onay penceresi çıktı ve o zaman herkes bunu kabul etti, kimse, bugün de olduğu gibi, bu sözleşmeyi okumadı, ve onayladı. O dönemde Whatsapp şunu söyledi: “Eğer ki 30 gün içinde bu sözleşmeyi reddedip, Whatsapp’ı silmezseniz, ilerleyen zamanlarda verileri Facebook ile paylaşabiliriz“. Yani o zamandan bu zamana olan, 4 yıllık sürede, mesaj içerikleri hariç neredeyse tüm verilerinizi Facebook ile paylaşıyor. (Yukarıda anlatılan veriler!)
2021’de ne oldu?
Bugün de şunu söylüyor: “Artık Whatsapp, Facebookla verilerinizi paylaşacak ” Paylaşabilir değil, paylaşacak! Artık kesinleştiğini söylüyor. Yani zaten 4 senedir olan olay, artık net bir şekilde devam ediyor. Bu olaya 2016 yılında karşı çıkmayıp, bugün itiraz edenlerin aklına ne var, çok merak ediyorum.
Facebook Zararlı mı?
Her zaman söylenilen bir söz var, eğer bir uygulama bedava ise, ürün sizsiniz. Yani, sizin üzerinizden para kazanılıyor. Facebook’un iş modeli de bu, Facebook’u kullanıp ilkokul arkadaşlarımıza ulaşmamızın beraberinde, Facebook’un da ilkokul arkadaşlarımıza reklam göstereceği belliydi hani, bunun aksini düşünmek aptallıktır. Mutalist bir ilişki ne de olsa. Herkes memnun. Bu sebeple Facebook’un ne kadar zararlı olduğunu siz söyleyin.
Şöyle de bir gerçek var ki, Facebook 30 tane beğenme ile, sizi ailenizden daha iyi tanıyan bir algoritmaya sahip. Bu sebeple, ister isminizi değiştirin, isterseniz başka uygulamaya geçin, veriniz artık ellerinde, neyi beğendiğiniz, hangi takımı tuttuğunuz, hangi arkadaşınızı daha çok sevdiğinizi, ailenizden hatta sizden daha iyi biliyor. Bu sebeple bugüne kadar gelebilen bir uygulama, yoksa diğerleri gibi kaybolup giderdi. Sizi bu kadar iyi tanıyan bir uygulamadan ne kadar kaçabilirsiniz? Veya mağaraya yerleşmeden önce ne kadar kaçabilirsiniz? Artık siz karar verin…
Diğer Uygulamaların Durumu Nedir?
Facebook kurulduğu 2004’den beri bilgilerimizi barındırıyor, bugün Whatsapp’a karşı çıkanların hepsinin bir Facebook hesabı var, ve hepsi bigilerini kendi elleriyle oraya eklediler!
Instagram deseniz, aynı durum, herkes her anını, her ayrıntısını, zaman ve yerleri ile birlikte paylaşıyor.
Signal, bir çok insanın geçiş yaptığı uygulamalardan biri, peki Signal sözleşmesinde ne yazıyor, okuyan var mı?
Telegram, geçiş yapılan bir diğer uygulama, Ruslara ait. Sözleşmesinde ne yazıyor bilen yok. Bilse de yine yukarıda anlatılanlarla aynı durumda. Bir şey bedava ise ürün sizsiniz.
Yerli Milli uygulamalarda da durum aynı, hepsinin tabanı yabancı, sunucusu yurtdışında, kodları yabancı programlardan alınma. Heralde sadece adı Türkçe.
Türkiye’deki Durum Nedir?
TC kimlik numarası vermeden alışveriş yapılamayan bir durumdayız, Whatsapp şikayet edeceğimiz en son şey bence. Bir kaç sene önce, hükümet Twitter IP adresi vermiyor diye, tüm twitter kullanıcılarını, Telekom’a yönlendirmişti. Bu sayede, kim, hangi IP adresi ile, nereden tweet atıyor, eliyle koymuş gibi bulmuştu. Bu olay aslında tam da şikayet edilecek olaydı. Kimsenin gıkı çıkmadı! Kim bilir ne veriler gitti orada, kisme onayımızı da almadı, haber de vermedi, kullanıcı sözleşmesi de dayatmadı. Ol dediler, oldu. Whatsapp ile kıyaslayın bakalım, ne düşüneceksiniz!
Her gün gelen reklam SMS’lerinden bıkmadınız mı? Bu bilgilere nasıl ulaşılıyor? Siz hiç Whatsapp’ın size reklam SMS’si attığını gördünüz mü? Hayır. Ama belediyeden bile reklam veya tanıtım SMS’si aldınız. Bu sizi rahatsız etmedi mi?
Hatta şunu söyleyebilirim, 2016 yılında kabul edilen ve halen değiştirilmeden kullanılan, Türkiye’deki 6698 sayılı kişisel verilerin korunması kanunu, Avrupa birliğinin, 1995 yılında kabul ettiği kanunun aynısıdır. Biz olayın neresindeyiz siz düşünün.
Sonuç
Bu gizlilik seviyesi ile bile, benim mahremime ulaşamayacaklarından, şu an için Whatsapp’ın sorun olduğunu düşünmüyorum. Zaten yıllardır, başka ugulamalar veya kullandığımız bilgisayarlar üzerinden yapılan bu veri paylaşımı beni ne kadar olumsuz etkileyebilir? Ben bunu düşünerek yola çıkarım.
Iphone, Android, Windows ve kullandıgınız diğer uygulamalar, yıllardır Whatsapp’tan çok daha fazla bilgini çalıyor veya kullanıyor. Hatta, fotoğraflarda daha zayıf çıkacaksınız diye kullandığınız filtre uygulamaları, rehberinizi kopyalıyor.
Bu sebeple gereksiz tepkilerdesiniz, uyarmadı demeyin!
Whatsapp meselesi ve ürün nedir, kimdir? – DIARY OF KEREM TANÖREN
[…] ilgisi yok ben kullanmaya devam edeceğim” diyenler. Örnek olarak arkadaşım Sanver’in bu blog yazısına […]