Digiturk Play Şikayet: Beşiktaş’lıyım! Derbi maçı vardı, keyifle izlerim diye düşünüyordum. Televizyonumdaki Digiturk Play uygulamasına girdim, maçı satın alacakken, bir reklam çıktı, şunun gibi bişeydi:
1 hafta fiyatına 1 aylık spor paketi üyeliği…
Zaten en düşük üyelik 1 haftalık, ben de “1 aylık olsun zaten aynı para ne olacak” dedim. Dememek lazımmış meğer, 3 ay sonra fark ettik ne olduğunu.
3 ay sonra kredi kartı hesap ekstresinde halen digiturk üyeliğimin devam ettiğini farkettim. Aradaki aylar boyunca benden aylık 99TL ücret alınmış. 3 ay boyunca sadece derbi maçını izlemişken hem de. Açtım bunlara, dedim böyle böyle. “Ben kullanmadım 2 aylık üyeliği, haberim bile yoktu, verin paramı geri, daha önce başka firmadan almıştım, uğraştırmayın beni” dedim. Gökhan diye biri vardı önce, çocuğun dünyadan haberi yok. Neyse derdimi dinlemiş gibi yaptı. “Bizde böyle işinize geliyosa, gelmiyosa naparsanız yapın” ayarında bişeyler söyledi. Bu kampanyaya katılırsam, aylık yenileme olacağı “orada” yazıyormuş. Böyle dedi eheheheh. Tamam dedim kapattım. Sonra hakem heyeti için belgelerimi hazırladım, online olarak başvurdum turkiye.gov.tr sayfasından. (Digiturk Play Şikayet)
1-2 hafta sonra bi Gülşah adında bir kız aradı Digiturk’ten, gayet düzgün konuştu, hakem heyetine başvurduğumu ve sorunumu anladığını, hakem heyetinden önce neler yapabileceklerini araştırıp döneceklerini, belki de sorunumu çözebileceklerini söyledi. Tamam dedim, umutlandım biraz. Tekrar aradığında bu kız da aynı şeyi söyledi: aylık üyeliğin yenileceği sözleşmede ve sayfada yazıyormuş. “Peki” dedim kapattım. Neden arıyorsunuz ki o zaman? onu da anlamış değililm, madem sizin anlayışınız kanunla örtüşmüyor, neyi düzelttiniz veya ne yaptınız şimdi? Adınız müşteri hizmetleri ama bana dair hiç bir şey yok orada. Ne iş yapıyorsunuz peki siz? Bana hizmet vermiyorsunuz, şirketiniz için müşterileri ikna ediyorsunuz! Çalışanlar ne iş yaptıklarından bi haber…
Sözleşmedeki “Süperlig Aylık Paket üyelik iptal edilmedikçe devam eder” hükmünün geçersiz olduğunun tespitine…
Hakem heyeti yine beni yanıltmadı, karar, 2 aylık benden gizlice alınan 198TL’nin geri ödenmesi yönündeydi. Tabi madem böyle bir madde eklenemiyor, Digiturk halen nasıl bu maddeyi sözleşmeden çıkarmıyor. Şikayet eden geri alıyor da parasını, etmeyen/edemeyenin parası ne oluyor?
Neyse, konu hakkında çıkan kararlar aynen şu şekilde:
- Sözleşmedeki “Süperlig Aylık Paket üyelik iptal edilmedikçe devam eder” hükmünün geçersiz olduğunun tespitine,
- Tüketiciden haksız olarak alınan 198TL’nin geri iadesine,
- Ödemezlerse de icraya gidilebileceğine,
karar verilmiştir. Alacağım olan, Şubat ve Mart ayı üyelik bedeli toplamı 198 TL’mi geri ödediler neyse ki, ben çirkefe yatarlar, ödemezler, uğraşırım diye düşünmüştüm. Olan onca şeyden sonra insanın aklına geliyor tabii.(Digiturk Play Şikayet)
Şimdi soruyorum, iyi mi oldu sizin için Digiturk bey? İş kaybınıza, müşteriyi memnun edememenize, hukuka karşı gelen bir sözleşme yapmış olmanıza, çalışanlarınızın işi bilmemesine ve bunun daha fazla insan tarafından bilinmesine, değdi mi? İyi oldu mu?
Gökhan’a sevgiler, canısı naber? :/
Peki iadeyi ne zaman ve nasıl yaptılar?
İadeyi, karar tarihinden 2 ay sonra kredi kartıma yapmışlar. Bu sırada da bana ulaşmaya çalışıyorlarmış. Bi gün bir baktım şöyle bir mesaj var epostalarımdan birinde:
Size ulaşamadık!
Yıl olmuş 2018, Terminatör ve Geleceğe Dönüş filmlerindeki gelecekteyiz yani. Internet, hayat, hatta yeni çağ olmuş. Bizim çocuklar bana ulaşmak istemişler, ulaşamamışlar; ama eposta atıp “size ulaşamadık” yazmışlar. Bilmiyorum, bir önceki cümledeki paradoksu anlayabildiniz mi… E ulaşmışsınız işte?
Yurtdışında yaşadığım için, bana ulaşmaları uzun sürdü tabii. Bana ulaştıklarında “Peki bana neden ulaşmak istiyorsunuz?” diye sordum, “size iade yapacağız, onun bilgisini vermek istedik” dedi. Yemin ederim aynen böyle söyledi. Ve bunu söylemek için, çıkan karardan bu yana 2 ay beklemişler, 2 ay boyunca beni aramaya çalışmışlar. 51 kez beni aramışlar!!! Bakın burada yazılanlar gerçek! Olan olay gerçek! Tamamen gerçek! Digiturk Play çalışanları ile aramda geçen dialoglar gerçek! İnanılmaz ama cidden gerçek!
Birazcık, şirketin menfaatini düşünen bir çalışan, veya bir yönetici bu cevabı vermeye/verdirmeye utanır, ne bileyim daha iyi bir yol izler. Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Amacınız nedir? Cidden ben bu yazıyı yazmaya utandım, onlar bu cevabı vermeye utanmadılar. Utanmıyorlar demek ki…
Neyse: Hakem heyeti kararı elime geçince ve iade yapılınca, üst görseldeki adam gibi iğrenç bir şekilde gülmüştüm, son gülen böyle gülüyor, bilmenizi istedim.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.